13 Temmuz 2012 Cuma

SON 48 SAAT




Hepimiz kendimizi ilgiye değer hissederiz,kendimizce ilahi plan da yeri olan yaşamakla sorumlu varlıklarızdır.Yüksek sesle söylemesek bile,şımartılmak ,farkında olunmak isteriz.Ne yazık ki sözle söylemediğimiz hiç bir hiçbir şey bize gelmez.Bir dilek bir istek ancak dile gelirse vücut bulur.Ama biz hep,biz söylemeden anlayanlarla karşılaşmayı bekler dururuz. Burda şunu yazmak isterim .Daha çok beklersiniz.Ben dahil demek isterdim size moral olması açısından fakat son 48 saatte bu konuda baya bilgi edindim.Dünya yüzünde çok az insanın başına gelmiş ,anlaşılmak denen kutlu olay siz söze görev vermedikçe ,sanal alemde asılı kalır.İçinizden geçenleri kim bilebilir ki ancak aynı yolu paylaştığınız,gönül bağı veya teknoloji ile sürekli irtibat halinde olduğunuz ,ilgiyi ve bilgiyi asla esirgemediğiniz,(esirgemeyen) en önemlisi kalp kapılarını sonuna kadar açtığınızdır.Sizi ve aklınızdan geçenleri bilen.Kaç kişidir, kiminizdir.İnsan tanınmak ve bilinmek ister ,ilahi planın bir parçasıdır, en saf haliyle,yaradanın aynasıdır.Tanınmak ve bilinmek duygusunun altında olan ise koskoca bir SEVİLMEK'tir.Sevilmek ,sevilmek ve çok sevilmek isteriz.Bir kere bu hal baş gösterince dalga dalga yayılır bütün benliğine,görev ve sorumluluk duygularını üzerine örtmek istersin,baş etmeye çalışırsın.Korkarsın , çünki ya vermezlerse sana , yaradan için "zerre "olan , senin kalbini dolduracağı için insanlar tarafından zor verilir gibi gösterilen sevgiyi.Korkma; seslen ,mutlaka sesini duyacak birileri var.Bu dünya'ya yalnız kalmaya gelmedik.Tesadüfen doğmadık ,seçildik ve bedenlendik.Yolumuza çıkan her insan da aslında bizim için seçildi.Hadi kendimizi ve yolumuza çıkan her kimse kardeş,sevgili,dost kuzen,yeğen ,amca birbirimizi değerli kılalım.Sevgimizi paylaşalım ,birbirimize dokunalım ,sakınmayalım "zerre" olanı ,biraz ilgi herşey'in başlangıcı, bazen agresif tavırlar,anlaşılmaz olmak aslında ,hey ben burdayım seni seviyorum ve sevmeni bekliyorum'dur .Gerisi yüreğinizi açtıkça geliyor.Soru:Ben ne zamandır mı biliyorum ?Cevap:son 48 saat


R

1 yorum:

angelo dedi ki...

Eveeeeet, güzel aşamalar kat ediyorsun. Lütfen, bir otoriteymişim gibi yazıyor olmayayım; sadece hissettiklerimi yazıyorum. Son 48 saatte olan olayları bilmeyen kişilerin de hissedeceği güçlü duygular katmışsın yazdıklarına. Hele bir de bilseler son 48 saatte olanları; yazdıklarını daha da dolu hissederlerdi.

Öyleyse burada kritik bir soru çıkıyor ortaya:
Neyi ne amaçla yazdığını bilecek kişiler için mi yazmalı? Yoksa benim bloğum herkese hitap etmeli deyip genele mi yazmalı. Birincisini tercih edersen; daha az bir kitleye hitap edersin ama ne yazılar çıkar, ne duygular dökülür ortaya; keyfinden yeme de yanında yat. Yok eğer ikinciyi hedeflersen; çok derine inemiyor insan, semboller ve tatlı tatlı dokundurmalar yapamıyor insan. Ancak bu sefer de daha geniş bir kitleye hitap ediyorsun.

İşte soru bu; terazinin dengesini nereye koymalı?

Güzeli; ikinciyi yaparken birincinin havasını yaratabilmek, yazabilmek, ifade edebilmek. Zaten bunu yaptığın zaman da Bir Yaşar kemal oluyorsun, bir Elif Şafak oluyorsun.